Kayıtlar

Ağustos, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gesaffelstein- Humanity Gone

       Bugün bu yazımı yazarken tamamen bir parçaya tutsak bırakıldım. Çıksam çıkamıyorum, tutunsam bir yatak başlığına veyahut pencere kenarına, tutunamıyorum elim kalkmıyor. Elim sanki vücut uzvumdan bağımsız zihnime hükmediyor. Tam olarak bu parça tüm vücut sancılarımın enstrümanla buluşup yakındığı, kulakları büyüleyen ve illüzyon niteliğinde bir tını. Ve bazen sessizliğimde bir parçaya dönüşseydim eğer bazen o parça bu parça olurdu.  Demokrasiye aç  koskoca hiçlikler cumhuriyetinde bir tur düzenleseydim eğer arka fon da kesinlikle bu parça olurdu. Beni avcumun içi kadar bildiğim yerden bilmek istediğim bilinmezliğe sürükleyen gezgin bir parça. Gezerken dinlenip kıvrıldığım çekyatın yay seslerinin rahatsız etmeyişi, çekmeyen bir televizyonda karınca sürülerini izlemem ve kutsal dokunuşla iç çekip başka bir mekanda oluşum. Ağız kaslarımın gülmeyi unuttuğu ve benimse öğretecek dahi gücümün olmayışı sahi öğretsem dahi bir şeylerin anlık çok da farklı olmad...

Yap-boz

Bozduktan sonra keşke bozmasaydım hissine kapıldığımız yapboz parçaları... Bozulan ve tekrar birleşmeyi bekleyen, birbirini hiç tanımayan ve sadece bir bütün olarak var olan görsel şölen. Tüm bu bütünlüğün içerisinde ise bazen görsel şölenin kayıp bir parçası olabiliriz. Kaybımızı ise halı altlarında aramaya devam ederler hatta koltuğa sıkıştığımızı bile düşünebilirler. Kayıp yapboz parçaları birleşseydi ortaya yine de görsel bir şölen çıkar mıydı? Ya da insanlar kocaman bir çığlık atarlar mıydı kayıp yapboz parçalarının çaresizliğinde? Görsel şölenin kaybolan eksiklikleri belki de eksik olarak sevmişti bu bütünlüğü. Halı altlarına süpürülmediysek ya da koltuk kenarlarına sıkışmadıysak eğer NEREDEYİZ?  Kurak bir yerlerde bir bütünlük kazanan kayıp parçalar bir ağaç özlemiyle kavrulmuş mudur? Ya da dikmiş olabilir mi kendi ağacını can suyunu vererek ve kaybolmanın hazin mutluluğunu yaşayarak. Kimsesiz ve kurumuş çoraklıkları yalın ayak hissederek boydan boya yürümüşlerdir belki de y...