Heykeltraş Polyromarchos ve Antik Heykeltraşçılığa Katkısı
POLYROMARCHOS
KİMDİR VE HELLENİSTİK DÖNEM İÇERİSİNDEKİ ÖNEMİ NEDİR?
Pergamon
Hellenistik Dönemde İ.Ö-280 yılından itibaren Krallık haline gelmiştir ve
Attalos sülalesinin sayesinde kendini çok fazla geliştirip bir yükselişe
geçmiştir. Hazineyi koruyup Krallığı geliştirmek isteyen Attaloslar, hazinenin
bir kısmıyla Pergamon mimamirisini,
heykeltraşlığını farklı bir boyuta getirmişlerdir. Bu gelişim aşamasında ise
Pergamon Krallığı, Atina’ dan heykeltraşlar getirip sanatını güçlendirmiştir.
Atina’ dan gelen Polyromarchos ise
Pergamon’ a gelen ilk heykeltraştır. Polyromarchos haliyle 1.Pergamon
okuluna(İ.Ö.3.yy ikinci yarısı) kendi Attica sanat stillerini de getirmiştir.
Böylelikle ortaya yeni bir akım çıkmıştır ve bu akımın adı ise Barok Üslubudur.
Polyromarchos’ un Barok sanatını
başlatan eseri olan Asklepios başı (orijinal İ.Ö.3yy) Pergamon Asklepion
Tapınağı için yapılmıştır ve günümüze ulaşamayan bir eserdir. Biz bu eseri ise
sikke kalıntılarından bilmekteyiz. İ.Ö 2.yy’ da ise Roma Döneminde kopyası
yapılan eser şu anda Museo Nazionale Romano’ da sergilenmektedir.
Asklepios
başındaki Attica sanat stiliyle harmanlanan ilk Barok Üslup özellikleri:
·
Gözlerin oldukça derin ve sanki uzaklara
dalmış gibi hülyalı bir bakış içerisinde olması.
·
Alın ise geniş ve üçgen bir biçimdedir.
· Yüzde beliren Pathos ile birlikte etli
dudakların aralanması ve ağzın açık bir hal alması durumu.
·
Burnun ise kemerli ve düzgün biçimde
verilmesi.
· Sakalların ve saçların ise üç boyutlu
plastik bir görüntü ile oldukça kabarık ve karışık bir şekilde verilmesi.
· Baş ise yana yatar bir şekildedir.
· Klasik Dönemin idealizminin yerini
realizmin alması. Yani artık her şey olması gerektiği gibi değil olduğu gibidir.
·
Tüm detaylar olabildiğince abartılı bir
şekilde yansıtılmıştır.
Yeni görülen oldukça kabarık ve plastik olan bu saç stili daha önceden görülmemiştir ve Polyromarchos ilk Barok özellikler taşıyan Asklepios başında yerel sanatını da kullanmıştır. Daha önceden heykellere mimik katan hafif derine dalmış hissini uyandıran hülyalı bakışları ise bu heykelde belirgin bir şekilde görmekteyiz. Yüzde beliren şaşkınlıkla bağlantılı dudakların aralanması da oldukça gerçekçi verilmiştir. Başın yana yatar bir şekilde verilmesi ise Hellenistik Dönem Heykeltraşçılığının tipik özelliğidir. En güzel eserlerini veren Pergamon Okulu Barok Üslubunu tanıtıp, geliştirmiştir bu süreç ise Yüksek Hellenistik (İ.Ö.220-150) Dönemi kapsamaktadır ve Pergamon Krallığı için önemli bir yere sahiptir. Eserler üzerinde ise Polyromarchos’ un ilk tohumunu Asklepios başı ile vermiş olduğu Barok Üslup yoğun bir şekilde yansıtılmıştır.
İşte Senin İçin Sanat Gibi Bir Şarkı: Zuma Dionys-Temple
Yorumlar
Yorum Gönder